22 Nisan 2013 Pazartesi

Her şey yolunda




İnsanlar kandırılarak büyür. Masum ama tehlikeli yalanlar içinde. Küçükken benim zeki çocugum, güzel kızım, akıllı oğlumsundur genelde. Sonra büyürsün. O kadar da zeki değilsindir fark edersin. Belki de zekisindir ama o kadar yakışıklı değilsindir. O mükemmel çocuk değilsindir. İşte o anda başlarsın her şey yolundaymış gibi davranmaya. Bozuntuya vermezsin. Sanki hep farkındaymışsın gibi sırtlarsın bu hayatı. Bir bir gelmeye başlarken darbeler, devam edersin yürümeye. Bazen çevrendeki herkesi mutluluklara tutunurken bulursun. Bir çukurun içine düşmüşsün sen. Düşmüşsün. Ellerin bağlı, gözlerin kapalı. 

Uykuların parça parça dağılır gecelere. Rüyalarında titrer dişlerin. Ellerin terli uyanırsın her sabah. Yine mi aynı güneş? Umut yok. 

Kendine üzülürken her şey yolundaymış gibi yaparsın. Selamla insanları. Mutlusun onlar için hiç olmadığın kadar. Hep mutlusun. Dönüp sana bakmaya yeltenemez gözlerin. Mutlusun çünkü halihazırda. Unutma, her şey yolunda. 

13 Nisan 2013 Cumartesi

Salıncaklar




Özlemek tehlikeli. Boşluğa düşmek de öyle. Sahip olduğun tek şey kafandakilerken düşmemeye dikkat et. 

Eskiyi özlemek arayış. Bilmiyorum, o salıncaklara hiç bindin mi? İleriye doğru giderken asla geri gelmeyecekmişsin gibi geleceğe doğru. Geçmişi sahiplenmek yük. O salıncaklarda yaşamak olmalı. İleriye sallanacaksın sadece, geçmiş değmeyecek sırtına. Ya yalnız hissedersen ileriye sallanırken, soğuk. İşte geçmiş orada yakalar seni. Bilinmeze gidemez insan. Alıştığına döner hep bildiğine koşar. Zor, geçmişi kucaklamak. 

Kopamadın. Sen de kopamadın onlar gibi zayıf insan dediklerin gibi. Bilinmeze gidemedin. Geçmiş de açmadı kucağını sana, neredesin? Kayıp. Kendine gel şimdi kolaysa. Bunca araftan sonra yolunu seç. Gülümsemelerine yenik düştün hep. Bakmadan oyna bu oyunu bu sefer. Dinleyerek oyna. Olmaz. Alıştığını yapar insan çünkü. Tutsaksın bir kere olmaz. Bu kez daha uzun sürecek o araflar. Korkmadan koşamadın bir türlü, yazık. Kuşan kadehlerini artık daha çok acıtacak o hatıralar. 

10 Nisan 2013 Çarşamba

Başka bir şehir




Bazen olmuyor. Nasıl oluyorsa bazen denk geliyorsa her şey. Bazen de öyle olmuyor işte. Şikayet etmemek gerek. Umutsuzluğa gerek yok. 

Ama eğer bazen değil de genelde olmuyorsa. Bazen denk gelmeyip de nadiren denk geliyorsa. Gözünün önünde şarkını başkası çalıyorsa, güle oynaya mutlulukla. Sana da sessiz yutkunmalar kalır. O zaman doldurursun kadehini. Yakarsın sigaranı, o zaman. Kuytulara kaçacağı yok kimsenin. Açık açık görecek yalnızlığını aynada. Açık açık görecek yalnızlığı unutanları. Sessiz sessiz izleyecek şarkısını. Duymak haram çünkü ona. Duymuyor o gittiğinden beri, ne duaları ne lanetleri. 

Sıcaklığını unuttu, gülüşüyle ısınıyor. Uzak, kalbi uzak olduğu kadar saçları da uzak artık. Elleri, gözleri de uzak. Nasılsa dokunmak yasak, eller üzgün. Ama sevilmemek yakıyor büsbütün. Kıymetli, çok kıymetli sözcükleri. Duymak günah. Öylesine güzel işte duymak sesini. Duymuyor hala..

Gitmek mi zor, kalmak mı ? Bilmem. Sevilmemek mi zor, sevememek mi? Çok sevdiğin şehre bırakırsan her şeyini, yollar da haram sana bulutlar da. Gökyüzü de tutsak, denizler de. Geçmişten kopamadın ki geleceğini kurtarasın. Bırakamadın arkanda hiçbir şeyi. Şehrinde doğan güneşi bile ayrı tuttun sen. Saçlarına nasıl da vurduğunu hatırladın hep. Hakettin sen bu laneti ne dersen de. Hakettin yarım kalmayı başka bir şehirde..

4 Nisan 2013 Perşembe

Günleri öldür




 Bazen boşluğa düşüyor insan. Ne yapacağını bilemiyor. Ya çok şey istiyor ya her şeyin tadını almış gibi. Eğer takviminde işaretli tarihin yoksa günleri öldürüyorsun demektir. Hiçbir şeyi beklemeden yaşamak zor. Gelmeyeceğini bile bile beklemekten bile zor. Böyle günlerden ne zaman uzaklaşacağız? diye sorarız yine. Ne zaman biz de bir şeylere koşacağız, koşmadan nefes nefese kalmayı bırakacağız? Yarın uyanmak için bir nedenin olmalı. Sabah ellerinden tutup kaldıracak bir neden. Güneşin doğduğunu kabullenmek için.

Eğer günün başladığı anı biliyorsan. Bitmişsin. Gecenin sessizliğinde kısman gereken müziğin sesi duyulmamaya başlar. Etrafta daha çok ses vardır artık. Arabaları duyarsın önce. Sonra kornalar, sirenler başlar. Belki bi kaç insan sesi. Aydınlanır evin. Rahatsız olursun. Senin henüz bitirmediğin gün insanlar için geride kalmıştır. Bitirmeye kıyamazsın her günü. Yarın gideceğin bir yerin yoktur çünkü. Yanında olacağın kimsen. Kayıplardasın yine. Aynı şarkıları dinliyorsun hep. Bir günü daha hiç uğruna öldürdüğünde, neden yaptığını soracak kimsen bile yok. Her ne içiyorsan devam et, insan bu hayatı ağzı kuruyken kaldıramıyor.